Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyet’in ilanından yaklaşık dört ay sonra 3 Mart 1924 tarihinde kurulmuştur. Kuruluşundan günümüze tüm hizmet birimleriyle İslam dininin itikat, ibadet ve ahlakla ilgili esaslarını toplumumuzun tamamına aktarmayı gaye edinen Başkanlığımızın asli görevi din hizmetleridir. Başkanlığımız, İslam dininin ana kaynaklarına dayalı sağlam bilgiyi esas alarak ve her türlü siyasi görüş ve düşüncenin üstünde kalarak millî birlik ve dayanışmayı temin etmeyi, kardeşlik, yardımlaşma ve fedakârlık başta olmak üzere yüce dinimizin prensiplerini bütün vatandaşlarımıza tanıtmayı, manevi ve ahlaki değerlere bağlılıklarını artırmayı hedeflemektedir.
“Sana yeminle bağlılık sözü verenler gerçekte bu sözü Allah’a vermiş oluyorlar, Allah’ın eli onların elleri üzerindedir. Bu sebeple kim Allah’a verdiği ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur, Allah’a verdiği sözün gereğini yerine getirene ise Allah yakında büyük ödül verecektir.”
(Fetih, 48/10)
Yüce Allah, insanı en güzel biçimde yaratmış, maddi manevi nimetlerle donatmış ve ona fıtratına uygun birtakım yükümlülükler tevdi ederek dünyaya göndermiştir. Esasen ilk olarak cennette başlayan insanın hayat yolculuğu, fıtratındaki bazı eğilimlerin tebarüz etmesine sebep olan bir sınamanın ardından yeryüzüne taşınmış ve yeni bir boyut kazanmıştır.
Bilişim teknolojilerindeki gelişmelere paralel olarak görsel ve işitsel veri bombardımanının tam ortasında kalan günümüz insanının, kendisiyle ve hakikatle yüzleşme hususunda ciddi zorlukları bulunmaktadır. Dijital dünyanın yaldızlı görüngüleriyle efsunlanmışçasına gün boyu yoğun ve maksatlı uyarıcıların tahripkâr rüzgârıyla oradan buraya savrulup dururken özellikle eşyanın hakikatini idrak noktasında önemli bir zafiyet yaşamaktadır. Emperyalist bir arka planı bulunan popüler kültürün hükmettiği hayatların rol model addedildiği bir çağa tanıklık ediyoruz. Baskın karakteri ve konjonktürel gücüyle popüler kültür, bireysel, toplumsal ve küresel huzur için yalnız araç olması gereken eşyayı yerinden ederek veya dönüştürerek âdeta hayatın amacı hâline getirmektedir.
Putperest Araplar, “Eyvah! Sonumuz ne olacak? Keşke Hz. Muhammed’e ve ümmetine bu kadar eziyet etmiş olmasaydık.” diye korku içinde, Mekke sokaklarında bir o yana bir bu yana kaçışıyorlardı… Bilmiyorlardı ki Rahmet Peygamberi onları bile affedecekti. Fetih günü, nihayet gelip çatmıştı. Yıllarca kibirlerinin gölgesinde insanlara tepeden bakan, Hübel’i tanrı edinmiş dinsizler, hakikat karşısında kör ve vahyin çağrısına nasıl da sağırdılar. Hırs, iktidar ve tutkunun pençesinde, beşerî benliklerini yitirmiş hâlde Kur’an’ın, “Gördünüz değil mi (aciz durumdaki) Lat’ı, Uzza’yı ve üçüncüsü olan diğerini, Menat’ı?” (Necm, 53/19-20.)
3 Mart 1924’te kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, esasen uzun tarihsel köklerden beslenen bir müessesenin, modern Cumhuriyet’le birlikte yeniden şekillenmesinin bir tezahürüdür. Bugün yeni yüzyılın ihtiyaçlarına göre yeniden şekillenmiş bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı, hiyerarşik olarak Cumhurbaşkanlığına bağlı bir devlet kurumudur.
Asli misyonu, çağın ve toplumun dinî ihtiyaçlarını Kur’an, sünnet, akıl ve vicdanın rehberliğinde, İslam kültür ve medeniyetinin zengin bilgi mirası eşliğinde temel kaynaklara dayalı doğru ve güncel bilgiyle karşılamak, İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek olan Diyanet İşleri Başkanlığı, kurulduğu günden bu yana üstlendiği bu misyonu geliştirdiği hizmet, plan, politika ve stratejiler çerçevesinde yerine getirme azim ve kararlılığını geçmişte olduğu gibi bugün de sürdürmektedir.
🔔 Özgün içerikler için kanalımıza abone olmayı unutmayın...
Abone olmak için tıklayın: https://www.youtube.com/yayindiyanet?sub_confirmation=1
🔔 Bizi aşağıdaki diğer dijital platformlarda da takip edebilirsiniz.
🌐 https://yayin.diyanet.gov.tr
✔️ https://instagram.com/yayindiyanet
✔️ https://facebook.com/yayindiyanet
✔️ https://twitter.com/yayindiyanet